CVG YAPAY ZEKA BÜLTENİ Ses Kayıtları -İkinci Bölüm

CH
CVG Hukuk

Contributor

CVG Law Firm offers a full range of legal and compliance services to international and local clients. CVG is a boutique law firm, mainly specialized in compliance and litigation and our aim is to become one of the leading firms in Istanbul in technology, media and telecommunications law by extending our expertise in those areas.
Geçen hafta ilk bölümde anlattığımız konuların üzerine ikinci bölümümüzde medeni hukuk anlamındaki ilişkilerden ziyade idarenin ve adliyenin müdahil olduğu...
Turkey Privacy
To print this article, all you need is to be registered or login on Mondaq.com.

1. Giriş

Geçen hafta ilk bölümde anlattığımız konuların üzerine ikinci bölümümüzde medeni hukuk anlamındaki ilişkilerden ziyade idarenin ve adliyenin müdahil olduğu konular bakımından hukuki bir değerlendirme yapacağız. Bu açıdan Kişisel Verilerin Korunması Hukukunda Kurumun her an konuyu inceleyebilmesi, Türk Ceza Kanunu açısından da ceza yargılamasının müdahalesi olabileceğinden, bu iki başlık açısından değerlendirmelerimizi İkinci Bölüm'de toparlamaya karar verdik.

2. Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Açısından Ses Kaydı

Ses kayıtları içerdikleri bilgilere göre kişisel verileri içerebilmektedir. Bunun yanında kişinin sesi aynı zamanda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ("KVKK/Kanun”) açısından bir kişisel veridir.  Yalnızca kişiler arası iletişimin kayda alınması değil aynı zamanda toplantı ve etkinliklerin kayda alınması ve özellikle işyerlerinde görüntünün yanı sıra ses kaydı özelliği de bulunan kameralar kullanılması gibi pek çok husus, söz konusu kayıtların kişisel verilerin korunması hukuku kapsamında da korunmasını gerekmektedir.

Yapay zeka araçlarında kullanılacak ses kayıtları birçok farklı veri kaynağından beslenebilecektir. Ses kayıtlarının yapay zeka sistemleri açısından incelememizde veri işleme faaliyeti açısından 4. 5. ve 6. maddede yer alan işleme sebepleri ve genel ilkeleri iyi irdelememiz gerekmektedir. KVKK açısından işleme yapılırken sesi kullanılacak kişilere veri işleme sebepleri net olarak açıklanmalı, verilerin ne amaçla kullanılacağı, kimlere aktarılacağı ve ilgili kişi hakları konusunda bilgilendirmelerin yapılması gerekmektedir. Yapılacak işin mahiyetine göre veri işleme sebebi “açık rıza”ya da dayanabilecektir. Bu durumda ilgili kişilerden açık rızanın şartlarını yerine getiren bir açık rıza alınmalıdır. Ancak burada tabi açık rızanın geri alınabilirliği konusu gündeme gelecektir. Örnek olarak, açık rıza geri alınması halinde işlemenin şartı kalmayacağından hukuka aykırı bir işleme söz konusu olacaktır. Bu aşamada da KVKK'nın 18/1.b maddesi gereğince veri güvenliği önlemlerinin alınmaması sebebi ile yapay zeka üretici bakımından bir ihlal söz konusu olacaktır. Keza ilgili kişilere aydınlatmalarının yapılmaması da 18.1/a maddesi bakımından farklı bir ihlal teşkil edecektir.

Bunun yanında işleme faaliyetinin Kanunun ‘un 4. maddesinde yer alan ilkelere uygun olarak yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde yine bir ihlalden söz etmemiz mümkün olacaktır.

3. Ceza Hukuku Boyutuyla Ses Kaydı Alınması

Ses kaydı alınması ceza hukuku boyutuyla gerek delil niteliği ile gerek çeşitli suçlara vücut vermesi nedeniyle karşımıza çıkmaktadır.  Ceza muhakemesinde “delillerin serbestliği” ilkesi geçerlidir. Ceza davalarında her şey delil olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak, şüpheli veya sanığın işlediği suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş delillerle ispat edilebilmektedir.

Özel hukuk bağlamında getirilen istisna ceza hukukunda da uygulanmaktadır. Buna göre, belirli şartların varlığı halinde hukuka aykırı elde edilmiş olsa dahi delil, hukuka uygun kabul edilebilmektedir. Ceza Hukukunda da bu husus somut durumun özelliklerine göre değerlendirilmektedir. Ses kaydının izinsiz ve/veya gizli şekilde alınması 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (“TCK”) kapsamında çeşitli suçlara yol açabilmektedir. Bu suçları kısaca özetlemek gerekirse;

3.1. Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali Suçu

TCK m. 132 uyarınca; kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ifşa eden kimseler bu madde kapsamında cezalandırılmaktadır.  Özel hayata dair ses veya görüntü kaydının ifşa edilebilmesi için, kayıttaki kişinin tanınabilir olması gerekir en azından. Haberleşme içeriğinin bir kısmının veya tamamının ifşa edilmiş olması önemli değildir; bir kısmının bile ifşa edilmesi suç teşkil eder.

3.2. Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu

TCK m. 133 uyarınca; kişiler arasında aleni olmayan konuşmaların rıza olmadan kayıt altına alınması suç teşkil etmektedir. Bu suçun cezası olayın niteliğine göre altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.  Haberleşen tarafların kendi istekleri ile birbirlerine bilgi aktarımında bulunmaları, bu bilginin üçüncü kişilere ifşa edilmesinde sakınca görmedikleri anlamına gelmez. Haberleşen tarafların, iletişim içeriğinin sadece kendileri arasında kalacağına dair inançları korunur. Aleniyetin belirlenmesinde yerin önemi yoktur ve fiil esnasında birçok kişinin hazır bulunması da gerekli değildir.

3.3. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali Suçu

TCK m. 134/2 uyarınca; kişilerin özel hayatına ilişkin ses ve görüntü kayıtlarını ifşa eden kimseye ilişkin bir düzenleme mevcuttur. Açıkça ses kayıtlarının cezalandırılabilirliği özel hayat korumasına alınmıştır. Bunun yanında bu gizliliği ses kaydı alınması sureti ile ihlal eden kimseler için de bir suç öngörülmüştür. 

3.4. Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu

TCK m. 135 uyarınca; ses kayıtlarının kişisel veri içermesi halinde suç kapsamına girebilecektir. Kişinin siyasal, felsefi veya dini görüşleri, ırki kökenleri, ahlaki eğilimleri, cinsel yaşamı, sağlık durumu ve sendikal bağlantıları ile ilgili verilerin, yani özel nitelikli kişisel verilerinin, kaydedilmesi ağırlaştırıcı neden olarak öngörülmüştür.

Kişisel verinin kaydedilmesi ile suçun meydana gelebilmesi için, bu verinin kullanılması ve bir yarar elde edilmesi aranmamaktadır. Ayrıca kişisel verisi kaydedilen kişinin herhangi bir zarara uğraması de zorunlu değildir.

3.5. Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu

TCK m. 136 uyarınca; Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme de ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir.

4. SONUÇ

Yukarıda açıklanan bilgiler kapsamında görülmektedir ki ses kayıtlarının kullanımında dikkatli olunması gereken birçok husus bulunmaktadır. Bu sebeple yapay zeka veri tabanlarında da kullanımlarda bu ilkelere dikkat ederek kullanım gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, ses sahiplerinden, marka sahiplerinden, kayıt yapan kişilerden birçok şikayet ile Yapay Zeka üreticilerinin karşılaşması mümkündür.

Şu an zaten Amerika'da açılmış olan birçok davada kayıtların hukuka aykırı olarak yapay zekanın eğitilmesi için kullanıldığı konusudur. Yukarıda tanımladığımız birçok örnekte ihlal veya suç olabilecek kullanım şekilleri doğacaktır. Bu sebeple bir kaydın kullanılmasından önce detaylı bir hukuki analiz yapılarak bir “uygunluk testi” yapılması ve bu testin sonuçlarına göre kaydın kullanılması gerekmektedir. Burada özet olarak sunduğumuz bilgiler ışığında detaylı bir analizin ardından ses kayıtlarının yapay zeka eğitimlerinde kullanılması uygun olacaktır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More