Türkiye'de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi için Türk mahkemelerinde dava açmak gerekmektedir. Her ne kadar taraflar tahkim yolunu benimsemiş ve uyuşmazlık hakemler vasıtasıyla çözülmüş olsa da hakem kararının Türkiye'de uygulanabilmesi için Türk yargı sisteminden geçmesi ve infaz için gerekli şartları taşıyıp taşımadığının araştırılması önemlidir. Bu, ülkesel egemenliğin bir sonucudur. Aksi taktirde tahkim kararları bakımından hukuka uygunluk denetimi yapılamayacak ve bu da hak ihlallerine yol açabilecektir. Bu yazıda, Türkiye'de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinin hukuki dayanağı, şartları ile usulü incelenecek ve sıkça sorulan sorulara yanıt verilecektir.

Türkiye'de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizinin Hukuki Dayanağı

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinin hukuki dayanağı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ve 1958 New York Sözleşmesi'dir. Türkiye, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 Tarihli New York Sözleşmesi'ne taraftır ve taraf devletlerin verdiği kararlar için Türkiye'de tanıma ve tenfiz yoluna başvurulabilmektedir.

Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizinin Şartları

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi birtakım şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ve New York Sözleşmesi'ndeki şartlar olarak sınıflandırılabilir.

1958 New York Sözleşmesi'ndeki Şartlar

3731 Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'a göre Türkiye Cumhuriyeti, sözleşmeyi sadece karşılıklılık esasına göre sözleşmeye taraf olan bir devlet ülkesinde verilmiş olan hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında uygulayacağını; ayrıca sözleşmeyi yalnız akdi veya akit dışı hukuki münasebetlerden kaynaklanan ve kendi iç hukukuna göre ticari mahiyette sayılan uyuşmazlıklar hakkında uygulayacağını beyan etmiştir.

1) Karşılıklılık Esası

Türkiye, sözleşmeyi sadece karşılıklılık esasına göre sözleşmeye taraf olan bir devlet ülkesinde verilmiş olan hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında uygulamaktadır. Dolayısıyla sözleşmeye taraf olmayan bir ülkede verilmiş tahkim kararları Türkiye'de tanıma ve tenfize konu edilemeyecektir. Bunun istisnasını ise ikili sözleşmeler oluşturur. New York Sözleşmesi'ne üye olmayıp Türkiye ile ikili tanıma ve tenfiz anlaşması yapan ülkeler bakımından da o ülkelerde verilen kararların tanınması ve tenfizi istenebilir. Dolayısıyla, Türkiye ve kararın verildiği ülke arasında herhangi bir sözleşme bulunmuyorsa bu kararın Türkiye'de tenfizini istemek mümkün değildir.

2) Hukuki İlişkiden Kaynaklanması

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi, bu kararların yalnızca hukuki ilişkiden kaynaklanması durumunda uygulama alanı bulacaktır. Yani ceza hukukunu veya salt idare hukukunu ilgilendiren konularda verilmiş hakem kararlarının Türkiye'de uygulanması mümkün değildir. Zaten New York Sözleşmesi'nde de sözleşmeye taraf olacak devletlerin konu kısıtlaması yönünde çekince koyabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla Türkiye de sözleşmeye uygun olarak çekince koymuş ve Türkiye'de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizini hukuki ilişkiyle sınırlandırmıştır.

3) Ticari Uyuşmazlıklara Uygulanabilir Olması

Türkiye'de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi ticari uyuşmazlıklarla sınırlandırılmıştır. Uyuşmazlığın ticari olup olmadığı ise Türk Ticaret Kanunu'na göre belirlenecektir. Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar ve ticari işletmeleri konu alan bütün işlem ve fiiller ticari iş olarak kabul görmektedir. Dolayısıyla Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş işler, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiiller, tacirin borçlarını ilgilendiren işler ve hukuki ilişkinin bir tarafı için ticari sayılan sözleşmeler diğer taraf için de ticari olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle bu tür iş ve işlemler için yabancı tahkime gidildiği takdirde alınan kararlar Türkiye'de uygulama alanı bulabilecektir. Öte yandan ticari nitelikte olmayan, örneğin aile hukukuna ilişkin konular bakımından tahkim kararları Türkiye'de tanıma ve tenfize konu edilemeyecektir.

4) Diğer Şartlar

New York Sözleşmesi'ne göre sözleşmeye taraf devletlerden her biri yabancı hakem kararının muteberliğini tanıyacak ve kararın alındığı yerde uygulanan usul hükümlerine göre hakem kararının icrasına karar verecektir. Bu noktada taraf devletler uygulanabilecek hakem kararlarının tanınması ve tenfizi için kendi ülkelerinde verilen hakem kararlarına kıyasen oldukça daha ağır şartlar belirlemeyecek ve daha yüksek adli harç almayacaktır. Türkiye, MÖHUK'un yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin kısımlarını Sözleşme'ye uygun olarak düzenlemiş ve tercüme zorunluluğu dışında yerli tahkime kıyasla zorlaştırıcı şartlar öngörmemiştir. Kaldı ki New York Sözleşmesi'nde de yabancı kararların ve taraflar arasındaki sözleşmenin tercümesinin onaylı örneğinin sunulması gerektiği düzenlenmiştir.

New York Sözleşmesi'ne kıyasen taraf devletin yerel hukukunda veya ikili anlaşmalarda lehe hükümler getirmesi durumunda lehe hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla Türkiye ile başka bir devlet arasında ikili anlaşma olması ve söz konusu anlaşmanın New York Sözleşmesi'ne kıyasen kolaylaştırıcı hükümler içermesi durumunda ikili sözleşmeler uygulama alanı bulacaktır. Bu noktada lehe hükümlerden faydalanılması adına hukuki araştırma yapılması önerilmektedir.

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'ndaki Şartlar

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60. Maddesine göre kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir. Dolayısıyla bu noktada kararın kesinleşmiş ve uygulanabilir olması MÖHUK'ta aranan şartlardandır. Tarafların seçtikleri tahkim kurallarına göre kesinleşmemiş bulunan yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkün olmayacaktır.

1) Tahkim kararının kesinleşmiş olması

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi için söz konusu hakem kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Bu kesinleşme tarafların belirlemiş oldukları tahkim kurallarına göre belirlenecektir. Karar henüz kesinleşmeden tanıma ve tenfiz yoluna başvurulması durumunda başvuru usulden reddedilecektir.

2) Tahkim kararının uygulanabilir olması

Yabancı hakem kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için kararın icra kabiliyeti kazanmış olması gerekmektedir. Uygulanabilir olmayan bir kararın Türkiye'de tenfizini istemek pek tabii mümkün olmayacaktır. Diğer yandan taraflar için henüz bağlayıcı hâle gelmemiş bir kararın bağlayıcı hâle gelmiş gibi tanıma ve tenfize konu edilmesi de birtakım sorunlara yol açabilecektir. O yüzden kanun koyucu bağlayıcı hâle gelmemiş hakem kararları için tanıma ve tenfiz yoluna gidilemeyeceğini öngörmüştür.

3) Ret sebeplerinin bulunmaması

Türk mahkemeleri yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde birtakım incelemelerde bulunur. Yapılan incelemeler sonucunda birtakım eksiklikler tespit edilirse o kararın uygulanmamasına veya kısmen uygulanmasına karar verilebilir. Mahkeme aşağıdaki ret sebeplerinin bulunması durumunda yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi talebini reddedecektir:

a) Tahkim sözleşmesi yapılmaması veya esas sözleşmeye tahkim şartı konulmaması,

b) Hakem kararının genel ahlâka veya kamu düzenine aykırı olması,

c) Hakem kararına konu olan uyuşmazlığın Türk kanunlarına göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması,

ç) Taraflardan birinin hakemler önünde usulüne göre temsil edilmemiş ve yapılan işlemleri sonradan açıkça kabul etmemesi,

d) Hakkında hakem kararının tenfizi istenen tarafın, hakem seçiminden usulen haberdar edilmemiş yahut iddia ve savunma imkânından yoksun bırakılması,

e) Tahkim sözleşmesi veya şartının taraflarca tâbi kılındığı kanuna, bu konuda bir anlaşma yoksa hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna göre hükümsüz olması,

f) Hakemlerin seçiminin veya hakemlerin uyguladıkları usulün, tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna aykırı olması,

g) Hakem kararının, hakem sözleşmesinde veya şartında yer almayan bir hususa ilişkin olması veya sözleşme veya şartın sınırlarını aşıyor olması,

h) Hakem kararının tâbi olduğu veya verildiği ülke hukuku hükümlerine veya tâbi olduğu usule göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti veya bağlayıcılık kazanmamış veya verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptal edilmiş olması.

Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizinde Usul

Yabancı hakem kararları yalnızca tarafların belirledikleri hakemlerden çıkmış olan kararları belirtmez. Aynı zamanda tarafların başvurdukları daimi hakemlik organlarının da verdikleri kararlar da yabancı hakem kararlarının tanınması tenfizi usulüne tabidir.

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gereken usuller MÖHUK'ta düzenlenmiştir. Buna göre tanıma ve tenfiz isteyen tarafın sunması gereken birtakım belgeler mevcuttur. Tanıma ve tenfiz için başvuran taraf ayrı bir tahkim sözleşmesi varsa bunu veya mevcut bir sözleşmede tahkim şartı varsa o sözleşmeyi mahkemeye sunacaktır. Belge asıllarının sunulması bir zorunluluk olmayıp usulüne göre onanmış örneği de sunulabilecektir. Tahkim sözleşmesinin yanında hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazandığını gösteren şerhle birlikte sunulması gerekmektedir. Kararın kesinleşip kesinleşmediği ise taraflarca belirlenen tahkim kurallarına göre tayin edilecektir. Örneğin, hakem kararına karşı taraflar bir temyiz mekanizması belirlemişse veya seçilen tahkim kuralları bunu öngörüyorsa temyiz aşamasından sonra tanıma ve tenfiz yoluna başvurulabilecektir.

Tahkim sözleşmesinin ve kararının Türkçe dışında bir dilde olması durumunda, bunların noter onaylı tercümeleri de gerekecektir. Zira Türk mahkemelerinde tercüme edilmemiş dilekçe ve deliller kabul edilmemektedir. Bu durumda tarafların hukuki çeviri yaptırması ve belgeleri onaylatması gerekir.

Mahkemece hakem kararının kısmen veya tamamen tenfizine veya istemin reddine karar verilebilir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine karar verilmesi durumunda, karar Türk mahkemesi tarafından verilmiş gibi icra edilebilir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi kararları da yerel mahkemelerce verilmiş kararlar gibi üst mahkemeye götürülebilir.

Yabancı hakem kararlarının tenfizi hakkındaki kurallar, tanıma için de uygulanır. Dolayısıyla tanıma ayrı hukuki kurallara tabi değildir. Tenfiz için aranan belgelerin hepsi tanıma için de aranacaktır.

İlginizi çekebilir: Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi

Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Konusunda Yetkili Mahkeme

Yabancı hakem kararlarının tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer asliye mahkemesinden dilekçeyle istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu, bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Bu sebeple borçlu eğer İstanbul'da ise istanbul avukatları ile çalışmak faydalı olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

1958 tarihli New York Anlaşması'na göre yabancı hakem kararlarının tenfizi davalarında görevli ve yetkili mahkeme hangi ülke hukukuna göre belirlenir?
1958 tarihli New York Anlaşması'na göre yabancı hakem kararlarının tenfizi davalarında görevli ve yetkili mahkeme kararın tanıma ve tenfizinin istendiği ülke hukukuna göre belirlenir. Hakem kararı Türkiye'de tanıma ve tenfize tabi tutulacaksa yetki kuralları Türk hukukuna göre belirlenecektir.

SONUÇ

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi New York Sözleşmesi ve MÖHUK'ta düzenlenmiştir. Uluslararası sözleşmenin eski tercümesi güncellenerek büyük oranda MÖHUK'a geçirilmiştir. Öte yandan ikili sözleşmeler de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde uygulama alanı bulabilecektir. Görüldüğü üzere tahkim kararlarının tanınması ve tenfizi için uygulanacak birden fazla kaynak vardır. Tanıma ve tenfiz davasında sürecin titizlikle incelenmesi ve doğru kaynaklara başvurulması, kararın hızlı ve etkili bir biçimde çözülmesi için oldukça önemlidir. Bu sebeple mutlaka bir uluslararası hukuk avukatından destek alınmalı ve süreç yönetilmelidir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.