6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") çerçevesinde limited şirketler sermaye şirketidir ve limited şirketin yönetimi ve temsili müdürler kurulu ile gerçekleşmektedir. Limited şirketlerin yönetimi ve temsiline ilişkin olarak da TTK düzenlemeler içermektedir. TTK çerçevesinde limited şirketlerin yönetiminin ve temsilinin şirket esas sözleşmesi ile düzenlenmesi gerekmektedir. Şirketin esas sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Ancak limited şirketlerde her halükârda en azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması zorunludur.

Müdürler, kanunla veya şirket esas sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler. Müdürler, aşağıda listelenen görevlerini ve yetkilerini devredemez ve bunlardan vazgeçemezler:

  1. Şirketin üst düzeyde yönetilmesi ve yönetimi ve gerekli talimatların verilmesi.
  2. Kanun ve şirket sözleşmesi çerçevesinde şirket yönetim örgütünün belirlenmesi.
  3. Şirketin yönetimi için gerekli olduğu takdirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması.
  4. Şirket yönetiminin bazı bölümleri kendilerine devredilmiş bulunan kişilerin, kanunlara, şirket sözleşmesine, iç tüzüklere ve talimatlara uygun hareket edip etmediklerinin gözetimi.
  5. Küçük limited şirketler hariç, risklerin erken teşhisi ve yönetimi komitesinin kurulması.
  6. Şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu takdirde topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi.
  7. Genel kurul toplantısının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.
  8. Şirketin borca batık olması hâlinde durumun mahkemeye bildirilmesi.

Kanun koyucu, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri için öngörmüş olduğu azami üç yıllık görev süresini limited şirketlerde müdürler için öngörmemiştir. Bu nedenle, şirket esas sözleşmesinde veya müdürlerin seçilmiş olduğu genel kurul kararında müdürlerin görev süresi belirtilmediği takdirde müdürlerin görev süresinin sınırsız olduğu kabul edilmektedir. Herhangi bir süre belirtilmeksizin müdür olarak belirlenen gerçek veya tüzel kişilerin görevi alınacak olan genel kurul kararı ile sona erdirilebilecektir. Ayrıca, şirket sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde de görev süresi sona eren müdürün yeniden seçilmesinde herhangi bir sakınca da bulunmamaktadır.

Müdürler, limited şirketi iç ilişkide yönetmenin yanı sıra, dış ilişkide üçüncü kişilere karşı temsile de yetkili organ sıfatını haizdir. Kanun koyucu, müdürlerin temsiline ilişkin olan düzenlemelerde anonim şirket hükümlerine atıfta bulunmuştur. Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Temsile yetkili olanların kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler gerçekleştirmesi halinde şirketin rücû hakkı saklıdır. Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.

Limited şirket müdürlerinin şirkete karşı yerine getirmesi gereken yükümlülükleri bulunmaktadır. Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdür. Müdürler, şirketin menfaatine olmayacak durumlardan kaçınmalıdır. Özen yükümlülüğü kapsamında müdürlerin, şirket sırlarını üçüncü kişilere açıklamamaları gerekmektedir. Şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamazlar ve müdürlerin özellikle kendilerine özel menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren işlemleri yapmaları yasaktır. Özen ve bağlılık yükümlüğü, şirket ortağı olsun veya olmasın bütün müdürler hakkında geçerlidir.

Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette de bulunamazlar. TTK madde 626/f.2.'de yer alan hüküm müdürlere ilişkin rekabet etme yasağı getirmektedir. Bu düzenleme limited şirket ortakları için getirilmemiştir, yalnızca müdürler için getirilmiş bir hükümdür. Ancak sözleşmeyle, ortakların da şirketle rekabet etmesi engellenebilir. TTK madde 626/f.2.'de yer alan bu düzenleme ile müdürlerin şirketteki müdürlük görevleri vesilesi ile elde edecekleri bilgileri kötüye kullanmaları engellenmek ve şirket korunmak istenmiştir. Ancak TTK'de müdürlerin rekabet yasağına aykırı davranması halinde sorumluluklarının ne olacağı açıkça düzenlenmemiştir, bu şekilde bir durumun varlığı halinde TTK madde 644 atfı ile yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen maddeler gündeme gelecektir.

Müdürlerin yükümlülüklerinden biri de eşit işlem yapma yükümlülüğüdür. TTK madde 627 çerçevesinde müdürler limited şirket ortaklarına eşit şartlar altında eşit işlem yapmakla yükümlüdür. Aynı zamanda müdürlerin esas sermayenin kaybolması ya da şirketin borca batık bir duruma gelmesi halinde de anonim şirketlerde olduğu gibi bildirim yükümlülüğü de bulunmaktadır.

Müdürlerin, TTK madde 614 çerçevesinde şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında ortaklara bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Herhangi bir ortağın bilgi alma talebinde bulunması halinde müdürlerin bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda ilgili ortak konuyu genel kurul gündemine taşıyabilir ve genel kurulda da bilgi verilmesi haksız yere engellenir ise bu konuda ilgili ortak mahkemeye başvuracaktır.

TTK madde 644/f.1(b) çerçevesinde müdürlerin şirkete borçlanma yasağına ilişkin olarak TTK madde 395/f.2'ye atıf yapılmıştır. Ancak maddenin lafzına bakıldığında bu atfın limited şirket müdürlerinin yakınlarına ilişkin olarak yapıldığı görülmektedir. Ancak doktrinde yer alan çoğunluk görüş çerçevesinde şirkete borçlanma yasağının yalnızca müdürlerin yakınları için değil, müdürler için de geçerli olması gerektiği yönündedir. Böylelikle, müdürler ve müdürlerin TTK 393 üncü maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Ancak belirtmek gerekir ki, TTK madde 644/f.1(b)'de yapılan bu yollama TTK madde 395/f.2'nin birinci ve ikinci cümleleri ile sınırlı tutulmuştur, üçüncü cümlede öngörülen hükme aykırılık halinde şirket alacaklıları için öngörülen, şirkete borçlanılan miktar kadar borçlanan kişileri doğrudan takip etme hakkına yönelik düzenleme limited şirkette uygulama alanı bulamayacaktır. Aynı şekilde, cezai sorumluluğa ilişkin TTK'de yer alan ilgili düzenlemeye atıf yapılmaması borçlanma yasağına aykırılık halinde bir cezai yaptırım uygulanmasına da engel olacaktır.

Müdürlerin şirketle işlem yapma yasağına yönelik TTK'de limited şirketlere özgü hükümlerin arasında herhangi bir özel düzenleme bulunmamaktadır. Ancak doktrin, anonim şirkette yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma yasağının limited şirket müdürleri için de geçerli olması gerektiğini kabul etmektedir. Bu yasağın kabulü müdürlerin şirkete bağlılık borcunun da bir sonucu olarak görülmektedir.

Müdürlerin şirkette yürütmüş oldukları işlemlere yönelik olarak sorumlulukları bulunmaktadır. TTK'de limited şirketlerde müdürlerin özel sorumluluk hükümleri anonim şirket hükümlerine yapılan atıfla düzenlenir. TTK madde 644 anonim şirketler başlığı altında düzenlenen hükümlerden limited şirketlere uygulanacak olan hükümleri belirlemektedir. Bu kapsamda belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığına ilişkin 549 uncu; sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi hakkında 550 nci; değer biçilmesinde yolsuzluğa dair 551 inci; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü; denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561 inci maddeler limited şirketler için de uygulanacaktır.

Belgelerin ve beyanların kanuna aykırlığı halinde sorumluluk: TTK madde 549 doğrultusunda şirketin kuruluşu, sermayenin artırılması ve azaltılması, birleşme, bölünme, tür değiştirme gibi işlemlerle ilgili belgelerin, taahhütlerin, beyanların ve garantilerin yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olmasından, gerçeğin gizlenmiş olmasından ve diğer kanunlara aykırılıktan doğan zararlardan, belgeleri düzenleyenler veya beyanları yapanlar, kusurları varsa bunlara katılanlar da sorumludur. Düzenleyenler kusurlu olup olmadıklarına bakılmaksızın sorumlu tutulurken katılanlar kusurları oranında sorumlu tutulmaktadır.

Sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi halinde sorumluluk: Şirket sermayesi tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri, bu payları üstlenmiş kabul edilirler ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler. Sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumludurlar.

Değer Biçilmesinde Yolsuzluk: Ayni sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçenler, işletme ve aynın niteliğini veya durumunu farklı gösterenler ya da başka bir şekilde yolsuzluk yapanlar, bundan doğan zarardan sorumludur.

Kurucuların, Yönetim Kurulu Üyelerinin, Yöneticilerin ve Tasfiye Memurlarının Sorumluluğu: Müdürler kurulu üyeleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden müdürler kurulu üyeleri, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar.

Belirtmek gerekir ki, organ olarak müdürlerin limited şirket adına yapmış oldukları işlemler şirket nezdinde doğacaktır. TTK madde 632 Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirketi sorumlu tutmaktadır. Ancak herhalükarda belirtmek gerekir ki, müdürlerin kusurunun bulunması halinde işledikleri haksız fiillerinden sorumlulukları doğacaktır. Ayrıca, Vergi Usul Kanunu madde 10 ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Mükerrer 35. Madde uyarınca kamu alacaklarına ilişkin olarak limited şirket müdürlerinin de anonim şirket yönetim kurulu üyeleri gibi ilgili mevzuattan doğan ödevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle şirketten tahsil edilemeyen kamu borçlarından dolayı şahsen sorumlulukları gündeme gelecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.